Ich packe meinen Koffer und nehme eine Zahnbürste, eine Gleitcreme, einen Regenschirm, Apfelsaft, meine dritte Zaehne, einen Wagenheber, Schafsfell, meine Sonnenbrille, Bamboosmatte, zwei Paar Socken, eine Packung Gummibaerchen, mein Krimi, meine Vision, mein Fotoapparat, meinen Stoffhase und meinen grünen Puli mit :)
Hala hatırlıyorum valla:)
Kısa bi Almanya turundan sonra yine Bremen'deyim...
Darmstadt, Ingolstadt, München, Darmstadt, Düsseldorf ve Bremen...
Christian'ın Audi ve Münih Teknik'teki görüşmeleri amacıyla gittik gerci ama, bizim icin daha çok araba yolculugu, Christian'ın arkadaşlarını tanıma, onlarla vakit geçirme şeklinde bi gezi oldu...
İlk gece Darmstadt'ta Catherina' da kaldık, ikinci gece Ingolstadt'ta Audi'den Markus, ücüncü gece Münih'te Wolfi ve Innes, son gece de Darmstadt'ta Thomas, Dö ve Vici'de kaldıktan sonra cumartesi Düsseldorf'a ugrayıp kahve makinasın aldıktan sonra akşam Bremen'e döndük....
Hava epey soguktu, hatta Münih'te gece donma tehlikesi bile atlattım, titreyerek bi uyanışım vardı, ağlamaklı oldum valla ya... Münihte kara bile denk geldik hem de epey....Bu kışın ilk karı :) Fotograflar var aslında ama yarın Fofo'dan alıcam, bakalım...
Gecen haftaki biraz daha sıkıntılı halimden normale döner gibiyim... Yarın yeni bi hafta başlıyor bakalım... İşler nasıl gidecek bu hafta.... Onun dışında haftanın programı şimdiden yapılmış durumda...Biraz yogun geçecege benziyor ama, yogunluktan şikayet etmemeye karar verdim, çünkü ben buna alışmışım, başka türlüsünü bünyem kaldırmıyo....
hmm can sıkıcı olan bi tek ev bulmam lasım...bakalım yarından itibaren ortalıga haber salıcam, bi de su siteden falan...cok zor olmaz diye tahmin ediyorum..burda rahatım yerindeydi gerci ama bakalım...deişiklik, belki de fena olmaz...insana düzenini değiştirmek zor geliyo sadece...
:) İşe bak Bremen'de bile düzenim oluştu...İnsan alışıyor ya...
Bugün Mi'den gelen maili okudum, fotograflar da göndermiş...Viele liebe Grüsse aus Peking... Çin'e gidecek olursak bi kapımız var artık...Bremen'de geçirdiğim zaman kısa ve güzel bi rüya gibiydi...Buraya geldim ve hemen hayata koyuldum bile yazmış...
Ööle gerçekten de, rüya gibi...
1 yorum:
ayca en cok sana imreniyorum, bilmiyorum belki de insan hep daha fazlasini istediginden ama cok da seviniyorum adina. eger gercekten iyi vakit gecirmiyor olsaydin kendi adima sana almanyaya gitme konusunda surekli israr etmis oldugum icin pisman olabilirdim. ama zaten sen oraya gittigin ilk gunden beri tahmin etmistim cok cok eglenecegini. her gun bakiyorum bloguna bu arada, yazmayan sensin:)
cok ozledim ben de. opuyorum.
Yorum Gönder