Bir sürelik aradan sonra bugün yeniden kendimi biseyler yazma isteginde hissettim...
Bremen de günler geciyor...Cabucak gecer dediklerinde, nasil gecer cabucak ya, dedigim 5 ay geride kaldi bile...Önümde yaklasik 3 hafta kaldi...Bazen bosluk hissine kapilip artik Istanbula geri dönme, düzenimi olusturma vakti geldi diyorum kendi kendime, bazen de hafif buruluyorum buraya alistigimi hissedip...
Rembertistrasse 97, 10, Viertel, Domsheide, Daimler, Sebaldsbrück, Bei den Drei Pfählen, Gastfeldstrasse 38, 2, Sögestrasse, Hochschule, Lagerhaus, Stubu, Modernes, Ostertorsteinweg, Sielwall, Piano, Schweinske, Paddy s, Hauptbahnhof, 8, Cruesemanallee, Cervantes, Schauburg, Hamburg, Repperbahn, Böttcherstrasse, Rathaus, Roland, Marktplatz, Schnoor, Schlachte, Barcelona, Weser, Spar, Penny, Extra, Becks, Hacke Beck, Caipirinha, Auf den Höfen,...
Her sabah Daimler e gelmek... Her sabah herkesle el sikismak... Baslarda yadirgiyordum, cekiniyordum ama son zamanlarda epey alistim...Moin, Mahlzeit, Tschüs, Schönes Wochenende, Schönen Feierabend, .... Önceden tahmin edemeyecegim kadar güleryüzlü insanlar...
Bana ne oluyor bilmiyorum...Buraya yazmaya baslayinca nedense hep güzel seyler yazmak geliyor icimden...Ama ne olursa olsun Istanbul u özledim, hem de Istanbul u benim Istanbul um yapanlarla....